Tasavvuf geleneğinde aşk, insanı benliğinden, dünyadan ve maddi her şeyden soyutlayarak ruha ait derin bir dönüşüm sürecini başlatır. Bu yolculuk bazen acı ve sıkıntılarla dolu olsa da sonunda olgunluk ve hakikate ulaşmayı sağlar. Semazen figürü, tam da bu dönüşümü ve içsel yolculuğu simgeler; dönerken kendini kaybetmesi, aşkın insanı dönüştüren gücünün fiziksel bir dışavurumu olur. “Gel gör beni aşk neyledi.” İfadesi ise şairin yaşadığı içsel sancıyı, tutku ve çaresizliği dile getirirken, aynı zamanda aşkın dönüştürücü ve arındırıcı gücüne işaret eder.